’15 Temmuz 3 Temmuz’un Devamı’

15 Ağustos 2016

Haber10 Özel
Burak ÖZTÜRK

Mısır’da seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye yönelik gerçekleştirilen darbenin ardından Mısır halkına destek için kurulan Rabia Platformu’nun Koordinatörü Cihangir İşbilir, çzgürlük ve demokrasi talebiyle 14 Ağustos 2013’teki kanlı müdahalenin 3. yıl dönümünde Haber10’a konuştu.

2013 Mısır katliamı ya da Rabia Katliamı olarak adlandırılan 14 Ağustos 2013 tarihinde, Mısır’ın cuntacı Cumhurbaşkanı Sisi’nin komutasındaki Mısır Silahlı Kuvvetleri ve polis güçleri, Mısır meydanlarındaki halka ateş açarak dünyanın en büyük katliamlarından birine imza atmıştı. Kahire’deki Adeviyye meydanı ve Nahda meydanındaki darbe karşıtlarına cuntanın ilk müdahalesinde yüzlerce kişi şehit olmuştu. 

Darbe ve ardından yaşanan süreçte Mısır’da 6 binden fazla insan katledilmiş, yüz binlerce kişi yaralanmış ve 20 binden fazla darbe karşıtı da tutuklanmıştı. 

CİHANGİR İŞBİLİR: ABD DARBEYE DARBE BİLE DİYEMEDİ

“Bugün 14 Ağustos Dünya Rabia Günü. 3 sene önce, 3 Temmuz 2013’te Mısır’da gerçekleşen ve Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi görevden uzaklaştıran darbeye karşı Mısır halkı direnişe geçti” diyen Rabia Platformu’nun Koordinatörü Cihangir İşbilir, “Direnişin merkezi Rabia Meydanı oldu ve Mısırlılar buradan tüm dünyaya meşruiyet taleplerini haykırdı. Türkiye ve birkaç ülke dışında bu büyük direnişe destek veren ülke çıkmadı. ABD darbeye “darbe” bile diyemedi. Avrupa ülkeleri darbecileri meşrulaştıracak adımlar atmakta gecikmedi. Körfez ülkeleri ve birçok Arap ülkesi darbeyi kınayamadığı gibi darbecileri siyasi ve ekonomik olarak destekleme yarışına girdiler” dedi.

“AYNI GÜN İÇİNDE KATLEDİLDİLER”

Mısırlıların darbe karşıtı direnişlerinin sembolü olan Rabia meydanına 14 Ağustos 2013’te tanklarla müdahale edildiğini hatırlatan İşbilir, “Sayısını net olarak bilemediğimiz ama binlerle ifade edilen darbe karşıtı insan aynı gün içinde başta Rabia meydanı olmak üzere Nahda meydanında ve Mısır’ın muhtelif şehirlerinde aynı gün içinde katledildi” dedi.

“YARALILAR BİLE CANLI CANLI YAKILDI”

Mısırlıların demokrasi ve meşruiyet rüyalarının aynı gün içinde kâbusa dönüştürüldüğünü aktaran İşbilir, “Darbeye “darbe” diyemeyen ülkeler bu vahşi katlimı da görmezden geldiler. Keskin nişancılarla, ağır silahlarla çocuk, kadın, yaşlı demeden silahsız insanlar barbarca öldürüldü. Hastanelerdeki yaralılar bile canlı canlı yakıldı” dedi.

“ASRIN KATLİAMININ TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Uluslararası insan hakları örgütlerinin aynı gün içinde bu kadar sivil gösterici hiç öldürülmediği için Rabia katlimını “asrın katliamı” diye nitelendirdiklerini hatırlatan İşbilir, “Rabia katliamı mağdurlarını rahmetle anıyoruz. Katliamın faillerini lanetliyoruz. Er veya geç bu katliamın failleri hesap vereceklerdir. Bunun takipçisi olacağız” dedi. 

“ZULME KARŞI DUR DEMENİN SEMBOLÜ OLDU”

Rabia meydanından doğan Rabia işareti darbelere “hayır” demenin, meşruiyetin, zulme karşı “dur” demenin sembolü olduğunu söyleyen İşbilir, “Bu işareti en çok Türkiye halkı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan benimsedi ve dünyaya tanıttı. Mısırlıların destansı direnişini ilk olarak sadece Türkiye’nin resmi ajansı Anadolu Ajansı ve TRT canlı yayınlarla dünyaya duyurdu. Türkiye’de Rabia meydanına kardeş meydanlar doğdu ve eş zamanlı gösteriler düzenlendi. Birçok meydana, parka, sokağa Rabia ismi, yeni doğan çocuklara Rabia ve Esma isimleri verildi” dedi.

“MISIR FETÖ’NÜN ABD’DEN SONRA MERKEZ ÜSSÜ HALİNE GELDİ”

Uluslararası Rabia Platformu olarak 14 Ağustos’u Dünya Rabia Günü ilan ettiklerini söyleyen İşbilir, “Cumhurbaşkanımız da destek oldular ve geçen yıllarda bu günle ilgili açıklamalar yaptılar. Darbeden sonra Türkiye’nin darbe karşıtı duruşu Mısır cuntasını çok rahatsız etti. Sisi yönetimi Cumhurbaşkanımıza karşı paralel yapıyla yani FETÖ çetesiyle işbirliği yaptı. Hatta Sayın Erdoğan’ı, şayet tutumunu değiştirmezse FETÖ çetesinin Mısır’da önünü açmakla tehdit etti. Nitekim de öyle yaptı. Mısır adeta FETÖ’nün ABD’den sonraki merkez üssü haline geldi” dedi.

“3 TEMMUZ’LA 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ ARASINDA FARK YOK”

3 Temmuz darbesiyle 15 Temmuz darbe girişimi arasında niyet, hedef ve küresel himaye yönünden hiçbir fark olmadığını söyleyen İşbilir, “Türkiye 3 Temmuz’a ve 14 Ağustos Rabia katliamına şiddetli ve topyekun tepki göstermiş ama küresel aktörler sessiz kalmıştır. Dikkat edin FETÖ mensupları da 3 Temmuz darbesine ses çıkarmamışlardır. 14 Ağustos katliamına da sessiz kalmışlardır. FETÖ’nün ümmet, meşruiyet veya demokrasi diye bir derdi hiçbir zaman olmamıştır. Kendilerinin ve efendilerinin çıkarlarına hizmet eden ne varsa ona sahip çıkıp desteklerler” dedi.

“15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ, 3 TEMMUZ’UN DEVAMI”

15 Temmuz darbe girişiminin 3 Temmuz darbesinin devamı olduğunu söyleyen İşbilir, “Başarısız oldu. Mısır’dan sonra Türkiye de teslim alınacaktı ve Mısır’da açılan parantez Türkiye’de kapatılacaktı. Şimdi tam tersi rüzgar esiyor. Mursi’yi devirirken “Mısır’ın Tayyibi devrildi” diyenlerin Mursi’nin aldığı oy oranı ile Erdoğan’ın aldığı oy oranı arasındaki benzerlikten yola çıkarak Erdoğan’ı idamla tehdit ettiklerini unutmayalım” dedi.

“BATILI AKTÖRLER AYNI TAVIRLARINI DEVAM ETTİRİYOR”

“FETÖ ve efendilerinin üç yıldır Erdoğan’ın üzerinde “diktatör”, “katil” gibi etiketleri yapıştırarak FETÖ darbesine zemin hazırladıklarını görüyoruz. Darbe girişiminden sonraki yayınlara ve siyasi tavırlar da bunu teyit ediyor” diyen İşbilir, “15 Temmuz darbe girşimini ve şehitleri ağızlarına bile almayan Batılı aktörler 15 Temmuz sonrası gözaltılar ve uygulamalar üzerinden aynı tavırlarını devam ettiriyorlar. FETÖ elebaşları 15 Temmuz’dan hemen sonra Mısır’da toplanarak yeni ihanet planlarını buradan yönetiyorlar. FETÖ ile Rabia katliamı failleri eskiden olduğu gibi şimdi de birlikte çalışıyorlar” dedi.

“15 TEMMUZ DİRENİŞİ İLHAM KAYNAĞI OLACAK”

3 Temmuz ve 15 Temmuz’un üst aklının aynı olduğunu söyleyen İşbilir, “14 Ağustos Rabia şehitleriyle 15 Temmuz şehitlerimiz aynı dava için canlarını verdiler. Darbeye karşı direnirken şehit oldular. Biz Rabia direnişinden çok şey öğrendik. Şimdi de 15 Temmuz direnişi başta Mısırlı kardeşlerimiz olmak üzere tüm mazlumlara ve İslam dünyasına ilham kaynağı olacak” dedi.

“BÖLGE ÜLKELERİNİN KADERLERİ MÜŞTEREK”

“Rabia işaretinin 15 Temmuz sonrası meydanlarda yeniden yaygın hale gelmesi ve Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Rabia işaretiyle kendilerini ifade etmeleri bölgedeki meşruiyet ve demokrasi mücadelesinin ve bölge ülkelerinin kaderlerinin müşterek olduğunu gösteriyor” diyen İşbilir, “Tek vatan, tek bayrak, tek devlet, tek millet anlamına da gelen Rabia, ümmetin ümidini sembolize etmekte, mazlumların gönüllerine tercüman olmaya devam ediyor” dedi.

“Rabia katliamı şehitlerini ve 15 temmuz şehitlerini rahmetle anıyoruz” diyen İşbilir, “Şehitlerimizin emaneti sadece Türkiye’yi değil, İslam Dünyası’nı parlak bir geleceğe taşıyacaktır” diye konuştu.

Kaynak: Haber10

Anahtar Kelimeler:
, , , , ,