Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ABD’den Fetullah Gülen’in iadesini istemesi Washington Post gazetesince çok geniş ve ayrıntılı bir habere konu edildi.
“GÜLEN AMERİKAN KONGRE ÜYELERİNE PARA YEDİRDİ”
ABD Adalet Bakanlığı’ndaki bir ekibin Türkiye’den gönderilen ve Gülen ile ilgili kanıtları içeren 85 kutu belgeyi incelediğini belirten gazete, Gülen hareketinin ABD’deki siyasi kampanyalara on binlerce dolar hibe ettiğini, Kongre üyelerinin de 289 seyahatinin sponsorluğunu yaptığını yazdı.
Washington Post, “77 yaşında, sağlığı kırılgan, Pensilvanya’da yaşıyor. Türkiye de bir darbenin beyni olduğunu söylüyor” başlıklı haberinde, Gülen’in 200’den fazla kişinin ölümüne ve ABD’nin başlıca bir müttefiki ile kaosa yol açan kanlı 15 Temmuz darbe girişimini organize etmekle suçlandığına dikkat çekti.
Gülencilerin 150’yi aşkın ülkeye nasıl yayıldığı üzerinde duran gazete, Türk yetkililerinin “ABD’yi Gülen’i barındırmakla suçlarken ABD’nin başarısız darbeye karıştığını söylediklerini” belirtti. Washington Post, Ankara’nın Gülen’in iadesini “hem hukuki olarak hem de sadakat ve saygının bir ifadesi” olarak talep ettiğini bildirdi.
289 HEYETE SPONSOR OLMUŞLAR
Washington Post’tun haberinde yer alan bir diğer soruşturma konusu ise Gülen cemaatinin Amerikan Kongresi’ndeki lobi faaliyetleri. Gazeteye göre, 2007 yılından bu yana, Kongre’den Türkiye’ye gelen heyetlerden 289’una, yani yarısına Gülen cemaatine bağlı kuruluşlar sponsor olmuş.
Ayrıca Gülen hareketine bağlı onlarca kuruluş, siyasi kampanyalara onbinlerce dolar bağış yapmış. Bağış yapılan siyasetçiler arasında, Cumhuriyetçi Parti’nin önce gelen isimlerinden John Böhmer ve Rick Perry ile, Demokratların Başkan Adayı, senatör Hillary Clinton da var.
ÇOK SAYIDA SORUŞTURMA VAR
Washington Post ayrıca, kongre seyahatlerini destekleyen bazı Gülenci grupların kendilerini “kar amacı gütmeyen hayır kurumu” olarak tanıtlamalarına rağmen, maliyede bu şekilde kayıtlı olmadıklarını da belirtiyor. Washington Post, bu faaliyetler nedeniyle, Gülen’le ilişkili çok sayıda kuruluş hakkında şu ana kadar sonuç vermeyen çok sayıda soruşturma olduğunu belirtiyor ve şöyle diyor:
Yapılması zorunlu bildirimlerde bağışçıların çoğunun adı bile yok. Bağış paralarının nasıl kazanıldığı ve bağışların kimin talimatıyla yapıldığına ilişkin belirsizlikler var. Çeşitli Gülenci teşkilatların nasıl yönetildiği konusunda şeffaflık olamaması şüphelere neden oldu.