Hiroşima’da Çelenk Var, Özür Yok

21 Nisan 2016

Hiroşima'da Çelenk Var, Özür Yok

Takvim yaprakları bundan 71 yıl önce 6 Ağustos’u gösterdiğinde dünya, tarihte görülmemiş bir felaketi yaşadı. En modern silahların kullanıldığı İkinci Dünya Savaşı’nda artık sona yaklaşılmıştı. Savaşın taraflarından Japonya, Pasifik’te büyük kayıplar verse de çarpışmayı sürdürüyordu. Pearl Harbor baskını, ABD’yi bu kanlı savaşın içine çekmiş, dengeler değişmişti. Japonya’nın Hiroşima kenti sakinleri, 1945’in 6 Ağustos sabahına uyandıklarında birkaç dakika sonra yaşayacakları büyük felaketten habersizdi. Yüzbinlerce Hiroşimalı, saatler 08:15’i gösterdiğinde dehşeti yaşadı. Önce gözleri kör eden ışık geldi, sonrasında ise kulakları sağır eden bir gürültü koptu. Sonrası ise yıkım oldu. Bombanın sebep olduğu kasırga önünde ne varsa yıktı, yaktı geçti. 

Kulağa sevimli gelen Little Boy (Küçük Çocuk), dünyanın ilk atom bombasının adıydı. Boyutları küçük ama yıkımı çok çok büyük olan bu bomba, insanoğlunun atom çekirdiğindeki gizli enerjiyi ortaya çıkarmasıyla üretilmişti. Yarıçapı 0,7 metre, boyu ise 3 metre idi ve infilak ettiğinde; çapı 230 metre, sıcaklığı 4 bin °C olan bir alev topu meydana getirdi. Bir mantar bulutu oluştu ardından 440 metre hızla her yöne genişledi, yalnızca 30 saniyede 12 kilometrelik bir alana yayıldı, 8 dakika sonra ise 9 bin metre yüksekliğe çıkıp o meşhur şeklini aldı.

Üç gün sonra ise; ikinci bir bomba Fat Man (Şişman Adam) Nagazaki Şehrini yerle bir etti. Atom bombaları ardında Hiroşima’da 140 binin, Nagazaki de ise 80 binin üzerinde ölüm, milyonlarca sakat veya hasta bırakarak tarihteki kara yerini aldı.

Japonya’da hiçbir şeyin bir daha eskisi gibi olamayacağının kanıtı idi; Hiroşima.

Japonya’nın, Amerika ve müttefiklerine karşı verdiği savaşta ABD Başkanı Truman, Japonya’nın koşulsuz teslim olmasını isteyen Potsdam Deklarasyonu’nu yayınlar ve ardından saldırının emrini verir.

Saldırı Dünya Tarihinin bir ilki olur. Barışa yanaşmayan Japonya Hiroşima ve Nagazaki Saldırıları sonrasında koşulsuz teslim olur, Amerika isteğine kanlı yolla ulaşır. Bombanın ardından ilk anda 70 bin kişi yanarak hayatını kaybeder. Sonrasında sayı 90 bini bulur ve diğer hastalıklarla beraber sayı 140 bini geçer. Dünyanın artık bir sorunu daha vardır: Radyasyon.

Bombanın yapımı için New Mexico eyaletinde Los Alamos’da atom bombası yapım merkezi kurulur ve bölge askeri yasak bölge ilan edilerek adı haritadan silinir.

Alman Atom Fizik Uzmanı Prof. Dr. Oppeheimer başkanlığında 5700 kişilik bilim ordusu çalışmalarına 1941 yılında başlar. Bu merkezde 1945 yılı başında bombanın esas maddesi olan saf uranyum 235 ve Plütonyum 239’dan 50’şer kilogram elde edilir.

Koşulsuz teslimi kolaylaştıracak adım olarak görülen bombalar amacına ulaşır. Yerden 600 metre yükseklikte patlayan ve 20 bin ton dinamitin tahrip gücüne eşit olan bomba kentteki binaların yüzde 70’inin tamamen yok olmasına geri kalanların da kullanılamaz hale gelmesine neden olur. Sadece 4 gün sonra Japonya “hiçbir koşul” öne sürmeden teslim olur.

Takvimler bugün 2016’yı gösteriyor, bombaların üstünden 71 yıl geçti fakat etkileri hala geçmedi. Bombaların sahipleri bugün hala kendilerinden on binlerce kilometre uzaklara insan hakları, demokrasi ve özgürlük götürmekle meşguller, güncelerinde ise özür henüz bulunmuyor.

Ortaya çıkan patolojik durum ise hala yüzlerini kızartmıyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry G7 Ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantısı için Japonya’da. Ziyareti sırasında Hiroşima Barış Anıtı’nı da ziyaret etti, müzedeki hatıra defterine, “bütün dünyanın bu anıtı görmesi ve gücünü hissetmesi gerektiğini” yazdı.

Amerikan Rüyası, eseriyle övünüyor ve diyor ki; “Bu anıt, sadece nükleer silah tehdidini sonlandırma zorunluluğumuzun değil, aynı zamanda kendimizi bütün savaşlardan kaçınmaya adamamız gerektiğini de acı bir şekilde hatırlatıyor.

Amerika bütün yüzsüzlüğü ile dünyaya “biz savaşmıyoruz, savaşmak zorunda bırakılıyoruz” imajı çiziyor ve 71 yıl sonra günah çıkarıyor. Gerçekleştirilen ziyaretle Kerry Hiroşima’ya gelen en üst düzey Amerikalı Yetkili oluyor, fakat henüz hiçbir ABD Başkanı anıtı ziyaret etmedi.

Yaşanan insanlık faciasının, ki katliam sözcüğünün tam olarak karşılığı olduğu kabul ediliyor, üzerinden bu kadar yıl geçmiş olmasına karşın açıkça özür dilemeyeceklerini belirten yetkililer politika gütmeye devam ediyorlar.

Dünyaya özgürlük ve demokrasi havarisi kesilen Amerika ve onun insanlığa bakan yüzü olan Obama başkanlıktan ayrılmasına sayılı günler kala Libya konusunda öz eleştiri yapıyor ve hata yaptıklarını kabul ediyor, bataklığa saplanınca.

Peki Hiroşima, Nagazaki veya dünyanın herhangi bir köşesinde hayatını bir hiç uğruna kaybeden milyonları geri getirmeyecek bir özrü dahi neden çok görüyor Amerikan Rüyası? Çünkü insanlıkları bu kadar, çünkü dertleri insanlık değil, çünkü dünyaları Amerika ve onun çıkarları.

Son bir not aslında Amerika’yı ve Amerikalıları özetliyor. Thedore Van Kirk, Hiroşima’ya bombayı atan uçağın pilotlarından. Oğlu; “hayatı boyunca asla pişman olmadı” diyor babası için. Anlaşılıyor ki Amerikan çıkarlarının başladığı yerde hümanizm de bitiyor demokrasi de.

Dünyada işler hala aynı düzlemde devam ediyor; mazlumlar özür bekliyor, zalimler çıkarlarını planlıyor.

Anahtar Kelimeler:
, , , , , ,