Ekonomik gelişmelere paralel olarak Türkiye‘de internet kullanımı da hızla arttı. 2017 verilerine göre hanelerdeki internet erişim oranı yüzde 78.3’e yükseldi. Ancak teknoloji ve internetin denetimsiz kullanımı özellikle çocuklar üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor. Yeşilay Başkanı ve İbn Haldun Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mücahit Öztürk Türkiye’de 14 yaş grubu gençlerin yüzde 10’unun teknoloji bağımlısı olabileceğini tahmin ettiklerini söyledi. Bu oran yaklaşık 300 bine tekâmül ediyor. Öztürk teknoloji bağımlısı olan çocukların ağır depresyonlara girebileceğini belirterek “İntihar düşüncesine varan davranış bozukluları yaşayabilirler. Bu çocukların okul hayatı da bitiyor. Özellikle lisede olanlar okula devam etmiyor” dedi. Öztürk “Çocuğunuzu korumak için eve arkadaşlarını çağırın. Evde oyun oynasınlar. Evi dağıtsınlar ama bilgisayar oynamasınlar” dedi.
MADDE BAĞIMLILIĞIYLA AYNI
Öztürk teknoloji bağımlılığının eylemsel bir bağımlılık olduğunu belirterek “Madde bağımlılığıyla aynı durum söz konusu. Teknoloji bağımlılığında da giderek artan tarzda bir kullanım vardır. 1 saatle başlar 5 saate kadar gider. Bırakıldığında çok yoğun bir yoksunluk ve sıkıntı yaşanır. Madde bağımlılığında olduğu gibi çocuğun elinden tablet, bilgisayar ya da cep telefonu aldığında kriz çıkarır. Kendine zarar verir. Öfke nöbetleri yaşar” dedi. Teknoloji bağımlılığıyla birlikte çocuklarda hem fiziksel hem de psikolojik birçok sorunun görülebileceğine dikkat çeken Öztürk “Yaşam kaliteleri çok düşüyor. Ders çalışmıyor. Uykusuz kaldığı için sabah okula gidemiyor. Duruş bozuklukları oluşuyor. Sosyal anlamda da geri gidiyor. İçe kapanıyor. Zaman yönetimini kaybediyor. Zihinsel üretkenliği yok oluyor” diye konuştu.
BIRAKIN EV DAĞILSIN
Bilgisayar oyunu üreticilerinin insan doğasında olan ancak değerlerimizle baskılamaya çalıştığımız şiddet, öfke gibi dürtüleri açığa çıkardıklarını anlatan Öztürk “5-6 yaşlarında bir çocuk bu oyunlarla oynarsa hiçbir değer eğitimiyle tehlikeli dürtülerini baskılayamazsınız” dedi. Öztürk çocukları teknoloji bağımlılığından korumak için ailelere şu önerilerde bulundu:
3 YAŞ ÖNCESİ: Televizyon da dahil olmak üzere kesinlikle ekrandan uzaktan tutun.
OKUL DÖNEMİNE KADAR: Ekranı kontrollü kullanın. Süre tek seferde 15 dakikayı geçmesin. Günlük toplam kullanım 30 dakika olmalı. İçerik ne olursa olsun mutlaka birlikte seyredin.
OKUL DÖNEMİ: Şiddeti meşru gösteren her türlü içerikten sakının. Daha sportif ve stratejik oyunlar oynamasına izin verin. En çok 45 dakikaya kadar izin verin. Hatta çocuğunuzla sözleşme yapın. Süre ve içerik konusunda sözleşmeye uyacağına dair imza alın. Oyun süresinin bitmesine yakın “Şu kadar süren kaldı” uyarısını yapın
ARKADAŞ ÇAĞIRIN: Okuldan eve geldikten sonraki süreçte internetin yerine başka bir alternatif koyun. Resim yapmasını teşvik edin. Birlikte sinemaya ve tiyatroya gitmeye çalışın. Arkadaşlarını eve çağırın. Çocuklar evde birbirleriyle oynasın. Bırakın ev dağılsın.
Sanal oyunlar ile kumarın da bir bağımlılık çeşidi olarak literatüre girdiğini anlatan Öztürk konuyla ilgili İbn Haldun Üniversitesi’nde de bilimsel çalışmalar yaptıklarını anlattı. Öztürk “Teknoloji bağımlılığı konusunda daha çok tez yazılmasını istiyoruz. Bu konuyu Türkiye olarak erken fark ettik. Erken dönemde müdahale ederek çocuklarda teknoloji bağımlılığının önüne geçebiliriz” dedi.
SABAH