“Hayallerimizi Çalmayın”

30 Kasım 2017

İlahiyat Fakültesi mezunları hakkında Danıştay’dan önemli bir karar verildi. Bu karara göre İlahiyat Fakültesi mezunları artık Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olamayacak. İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunları ve öğrencileri yaptıkları basın açıklaması ile öğretmen olma haklarının ellerinden alınmasına tepki gösterdi.
2016 yılında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği bölümünden mezun olan bir kişi tarafından Danıştay’a dava açıldı. Açılan davada 19 Eylül 2014 tarihinde yapılan atamalarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine yapılan tüm öğretmen atamalarında ilahiyat fakültelerinden mezun olan kişilerin atanabilmelerine dair yapılan işlemlerin iptali istendi. Açılan davaya ise Danıştay Başkanlığı tarafından çarpıcı bir karar verildi. Bu karara göre İlahiyat Fakültesi mezunları artık Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olamayacak.
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunları ve öğrencileri yaptıkları basın açıklaması ile öğretmen olma haklarının ellerinden alınmasına tepki gösterdi.
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğrenci Temsilcisi Ubeydullah Çiftçioğlu’nun okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Yapılan düzenlemeye göre, ilahiyat fakültesi mezunları Din Kültürü ve Ahlak bilgisi (DKAB) öğretmenliğine atanamayacaktır. İlahiyat Fakültesi mezunlarının İmam Hatip Meslek Dersleri Öğretmenliğine başvurup atanması uygulamasına devam edilecek. Ancak açılan kontenjan sayısı ilahiyat fakültelerinin verdiği mezun sayısına oranla çok düşüktür ve ilahiyat fakültesi öğrencilerinin mağduriyetlerine sebep olacaktır.
Daha önce DKAB öğretmenliği ile eşit haklara sahip olan ilahiyat fakültesi öğrencileri, Danıştay’ın verdiği bu karar ile öncelik sırasına bile giremeyecek ve hiçbir şekilde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğini tercih edemeyecektir.
Tamamen Danıştay’ın kararı üzerine alınan eğitim camiası ve ilgili akademisyenlerin fikirleri alınmaksızın gelişigüzel, üzerinde düşünülmeden alınmış bir karar olduğu aşikardır. MEB yeni bir düzenlemeye gitmek yerine Danıştay kararını olduğu gibi yürürlüğe koyarak eğitim ile Hukuk’un birbirine karışmasına sebep olmuştur.
Aksi iddia edilebilecek olsaydı İlahiyat Fakültesi yanında; İslami İlimler Fakültesi, İlahiyat Bilimleri Fakültesi, Dini İlimler Fakültesi gibi İlahiyat Fakültesi ile aynı müfredata sahip, formasyon belgesiyle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine hak kazanan İlgili bölüm mezunları da aynı yaptırımla karşılaşırdı.
Bu bizlere maalesef kararın vahametini göstermektedir. Ayrıca Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği adlı bölüm kapatılmış İlahiyat Fakültesi bu görevi üstlenmiştir. Her yıl yaklaşık 5 bin mezun veren ve hali-hazırda yaklaşık 30 bin mezunu bulunan İlahiyat Fakültesi mezunlarının İHL Meslek Dersleri öğretmeni olarak MEB’de İstihdamı oldukça kısıtlıdır. Bunun yanında bölüm kapatılmış olup artık mezun vermeyen ve hâlihazırda yaklaşık 5 bin mezunu bulunan Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi mezunlarının istihdamı toplam kontenjanın %10’una tekabül etmektedir. Öğretmenlikte liyakatten bahsedilirken mezun vermeyen bir bölümün tüm mezunlarını düşük puanlarla atamak zorunda kalacak bir MEB kendi ile çelişmektedir. Mezun olan İlahiyat öğrencisi 2 yıl imam olamayacak, 4-5 yıl DKAB mezunu öğrencilerin bitmesini bekleyecek ve toplamda 300-400 alım yapan İHL meslek dersleri dışında görev alamayacak ve sonunda şu an 30 bin olan mezun sayısı 60-70 binlere ulaşacaktır.
1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 8. maddesinde, “Türk Millî Eğitiminin Temel İlkeleri” arasında sayılan ilkelerden biri de “fırsat ve imkân eşitliği” ilkesidir. Danıştay verdiği bu kararla eşitliğe değil eşitsizliğe ve adaletsizliğe neden olmuştur. Danıştay’ın eşitlik ilkesine aykırı olan ve İlahiyatın atanmasına engel olan bu karar kabul edilemez.
‘Öncelik’ kaldırılmalı ve yerine KPSS ve ÖABT puanları ile atamalar belirlenmelidir. Eşitliğe dayanan eğitimin bunu gerektirdiğine inanıyoruz.
DKAB kapatılmıştır. Ve kapanmış olan bir bölüm için hakkımız gasp edilmeye çalışılıyor. Ne zulme uğrayalım ne de zulme uğratalım. Bizlerin istediği ‘’ eşit şartlarda yarışmak ‘’ve bizler DKAB mezunlarının da mağdur olmasını istemiyoruz.
Biz kimsenin hakkını çiğnemiyoruz ve bizim hakkımızı gasp etmeye çalışanlara karşı da sonuna kadar hakkımızı arayacağız.
Sayın Bekir Bozdağ ‘ın cümlelerini aynen aktarıyorum: “İlahiyat Fakültesi mezunlarının Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği hakkının elinden alınmasına izin vermeyeceğiz” Bizlere destek olan ve bu kararın uygulanmasına müsaade edilmeyeceğini açıklayan Sayın Bekir Bozdağ’a teşekkürü bir borç biliriz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sesimizi duymasını ve Danıştay’ın verdiği bu adaletsiz karara engel olmasını arzu ediyoruz. MEB’in de gerekli düzenlemeleri ivedilikle yapmasını temenni ediyoruz.
İlahiyat öğrencileri adına bu karardan biran önce geri adım atılmasını ve acilen yeni bir düzenleme yapılmasını istiyoruz.”

HABER: M. FURKAN ADIGÜZEL
 

VUSLAT GAZETESİ