Taşeron işçilerin kadroya alınacağının açıklanması KPSS mağdurlarını rahatsız etti.
Son yıllarda bütün partilerin öncelikli konuları arasında yer alan “Taşeron İşçilere Kadro” konusu, AK Parti’nin vaadini gerçekleştirmesiyle çözüme kavuşturuldu.
KPSS ile devlete atanmayı bekleyenler ise bu duruma tepkili. “Atanamayan memurlar, atanamayan sağlıkçılar, atanamayan öğretmenler, atanamayan mühendisler…” gibi platformlarda seslerini duyurmaya çalışan mağdurlar, “Taşeron işçilere kadro kadar keşke milyonlarca KPSS mağduru da düşünülseydi” gibi tepkiler veriyor.
Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu bugün yaptığı açıklamada, “Taşeron işçilerle ilgili Maliye Bakanlığı ile ortaklaşa değerlendirmeler yapıyoruz. Bu çalışma yakın bir zaman dilimi içerinde sona erecek.” dedi.
Taşeronlara devlet kadrosunun verilmesinin adaletsizlik olacağını söyleyen KPSS mağdurları, çeşitli platformlarda tepkilerini dile getirirken, sitemizi de adeta yorum yağmuruna tuttu.
İşte sitemizin yorum kısmında taşeron işçiler ve taşerona kadro verilmesine karşı olan KPSS mağdurları arasında geçen tartışmalar:
Ömer:
Ben yaklaşık 12 senedir kamuda temizlikçi olarak çalışıyorum. Yapmadığım hiçbir iş yok. Fotokopiden tutun da evrak hazırlama, dosya kaldırma, çaycılık, temizlik, teknik eleman, bahçıvanlık ve sekreterlik. Bunların hepsini yapıyorum, Şimdi ben kadroyu hak etmedim mi?
Meliha:
Hakkımızda hayırlısı olsun. Gerçekten hak ediyoruz, göreceğiz bakalım.
Berk:
KPSS’ye giren sayısı 5 milyona yakınsa ve 5 milyon kişinin anne babasını eşini kardeşlerini düşünürsek en azından 10-15 milyon insanın ahı arşı alayı titretir.
Mehmet:
Rahmetli babam, “Oğlum aman oku, bizim paramız, pulumuz, toprağımız yok. Aman oku kendini kurtar, kendi hakkınla” derdi. Ama hiç ilgisi yokmuş. Meslek öğrenip bir işyeri açamadığıma yanıyorum. Yıllarca okuyup sınavlara hazırlanıp ömrümü çürütmüşüm. Olur da evlenir, evlatlarım olursa, “Aman evladım meslek öğrenin ve mesleğinizi çok iyi yapın.” derim artık.
Sevim:
6 yıldır KPSS’ye giriyorum. Dershanelere onca para veriyorum, yetmedi olmuyor diye ikinci üniversiteyi okuyorum. Tek amacım, idealimi gerçeklestirmek için kendimi parçalıyorum. Ekim’den beri deliler gibi sınava hazırlanıyorum. Migren hastası olarak öldürürcesine ağrıyan başımla yine de “sınav var çalış” diyorum.
Kemal:
İşçinin emeğine saygı duyacaksınız kardeşim.
Rıza:
Taşerona kadro verilmesine karşı çıkan kardeşlerim, devletin cebinden çıkan, işçinin cebine girmeyen, arada kalan paranın birilerine gitmesine engel olundu, o kadar. Ben de 10 senelik devlet memuruyum, hakkımla girdim ve yerleştim.
Sizde sesinizi duyurmak istiyorsanız bu habere yorum yazın, yayınlayalım.