Erdoğan: Başı açık olan da kapalı olan da… – Malatya Haber Ajansı

03 Kasım 2013

Son reform paketinin, 11 yıl öncesinde ve 11 yıllık süreçte vaadini verdikleri, programlarda, beyannamelere, kongrelerde sizlere vaat ettikleri hedeflerden oluştuğunu belirten Başbakan Erdoğan, “Tıpkı 11 yıl boyunca yaptığımız reformlar gibi, bu yeni paket de, Türkiye’yi, Cumhuriyetimizi, milletimizi güçlendirmeyi hedefliyor. Yeni Demokratikleşme Paketi, en çok da ekonomimizi, istikrarımızı, huzur ve emniyetimizi daha güçlü kılma hedefini taşıyor. Yıllardır süren bazı anlamsız yasakları, artık anlamı ve önemi kalmamış bazı uygulamaları, toplumun çeşitli kesimlerinde rahatsızlık oluşturan, özgürlükleri kısıtlayan bazı dayatmaları bu reform paketiyle ortadan kaldırıyoruz. Başı açık olan da, başı örtülü olan da, bu ülkenin vatandaşıdır, bu cumhuriyetin sahibidir, bu ülke üzerinde eşit hak ve özgürlüklere sahiptir. Birini diğerine tercih etmek, eşitlik ve adalet ilkesine tamamen terstir. Birini makbul vatandaş olarak görüp, diğerini horlamak, en başta vicdana, en başta insani değerlere aykırıdır. Yıllarca, insanımızı, vatandaşımızı, gençlerimizi, öğrencilerimizi, kılık kıyafetlerine göre ayrıştırmak, tasnif etmek, kutuplaştırmak, hiç kimseye yarar sağlamamış, tam tersine ülkemizin birliğine ve kardeşliğine açık şekilde zarar vermiştir” dedi.

“Başörtüsü için siyasi simgedir ifadesini kullanmak bir cehaletin ancak gereğidir” diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Zira bu ülkede Müslümanların inancının gereği olarak inancının gereğini yerine getirenler, kimi imkanlardan mahrum edilmiş, çok ağır mağduriyetler yaşamak zorunda kalmıştır. İşte biz, demokratikleşme paketimiz kapsamında, bu ayrımcılığa artık son verdik. Hiç kimseye imtiyaz sağlamadık. Kimseyi avantajlı, dezavantajlı konuma getirmedik. Bir tarafı yaparken diğer tarafı yıkmak, terazinin dengesini bir taraf lehine düzeltirken diğer taraf lehine bozmak asla gayemiz olmadı. Biz, sadece Türkiye’nin normalleşmesini sağlıyor, fırsat eşitliğini tesis ediyor, vatandaşlarımız arasına sokulmak istenen ayrımcılığı ortadan kaldırıyoruz. Biz, olması gerekeni yapıyor, insana sadece insan olarak bakmanın gereği neyse, onu yerine getiriyoruz. Kamuda, kılık kıyafetlere bakılarak yapılan ayrımcılığı böylece kaldırdık. Önümüzdeki süreçte, yapacağımız diğer idari ve yasal düzenlemelerle, ayrımcılığı, ötekileştirmeyi, nefreti de önleyecek adımlar atacağız. Başta siyaset zemini olmak üzere, her alanda kardeşliğimizi pekiştirecek düzenlemeleri Türkiye’ye kazandıracağız.”

Geçmişte, haksız biçimde halka yöneltilen baskıları tek tek ortadan kaldıracaklarının altını çizen Başbakan Erdoğan, atacakları her adımla Türkiye’nin birliğini ve bütünlüğünü daha da güçlü hale getireceklerini söyledi. Erdoğan, “Biliyorsunuz; bizim, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıldönümüne ilişkin son derece iddialı, ama bir o kadar da ulaşılabilir hedeflerimiz var. 100. yıldönümünü biz milletçe çok farklı şekilde, çok farklı bir heyecan ve coşkuyla kutlamak istiyoruz. Kuru nutuklarla, kutuplaştırıcı mitinglerle, soğuk merasimlerle değil, Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünü büyük başarılarla, büyük sevinçlerle yaşamak istiyoruz. 100. yıldönümünde, Cumhuriyetimize verilecek en anlamlı armağanın, onu büyütmek olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede, inşallah, Türkiye Cumhuriyetini dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri konumuna yükseltecek, Cumhuriyetimizi işte böyle yücelteceğiz. İşte, 90. yıldönümünde, böyle bir kutlamanın şuanda provasını yaptık. 90. yıldönümünde, Cumhuriyet tarihimizin en önemli açılışlarından birini gerçekleştirerek, milletimize ve ülkemize olduğu kadar, Cumhuriyetimize de çok anlamlı, çok değerli bir hediye sunduk.

İstanbul’un Asya ve Avrupa yakalarını deniz altından tüp geçitlerle birleştiren büyük proje Marmaray’ın tamamlandığını ve Salı günü bu dev yatırımın resmi açılışını yaptıklarını anımsatan Başbakan Erdoğan, bu projenin, sadece kendilerinin değil, yaklaşık 122 yıldan beridir milletin, devletin hayali olduğunu kaydetti.