İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Diyarbakır’da Türkiye’nin Açılan Kilidi: ‘Çözüm Süreci’ Çalıştayı’nda açıklama yaptı…
Bakan Ala, AK Parti Genel Merkezi AR- GE Başkanlığı’nca bir otelde düzenlenen “Yeni Türkiye’nin Açılan Kilidi: Çözüm Süreci Çalıştayı”nın açılışında yaptığı konuşmada, çözüm sürecinin önemine değindi.
Sistemi dönüştürürken toplumu devreye soktuklarına işaret eden Ala, şunları söyledi:
ÖNEMLİ OLAN POZİTİF BİR DİL KULLANMAK
“Türkiye’nin kuzeyinde, güneyinde, doğusunda, batısında, akil adamlar programı uygulanınca farkına vardık ki vicdanlar aynı dilden konuşuyor. Sonra meseleyi ileriye götürünce, biraz daha geliştirince anneler devreye girdi. O zaman da gördük ki, analar aynı dilden ağlıyor arkadaşlar. Biz önemli bir şeyi keşfediyoruz. Burada da bize düşen pozitif bir dil kullanmak ve bu meselenin, Diyarbakır’daki arkadaşlarımıza düşen ve sabote edilmesine izin vermemek.”
Yollarına devam ederek Türkiye’yi gelişmiş demokrasiyi inşa eden, bu meselelerini çözüp arkasında bırakmış olan, hak ettiği yere birlikte getirdikleri bir ülke olarak tasavvur etmeleri gerektiğini belirten Ala, önlerine böyle bakmaları gerektiğini bildirdi.
Ala, herşeyin olabileceğini, uluslararası hesaplar, değişik çözüm çabaları, değişik aktörlerin devreye girebileceğini ama görevlerini yaptıkları sürece bunların hiçbir kıymeti ve öneminin olmadığını vurguladı.
Bu süreçte önlerine yol haritasını koyduklarını, üzerinde çalıştıklarını anlatan Ala, kararlı ciddi bir şekilde çözülmesini sadece arzu etmediklerini, gerçekleştirmek için ellerinden geleni yaptıklarını bildirdi.
BİZ BU MESELEYİ ÇÖZERİZ
Ala, bir irade ortaya koyduklarını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biliniz ki bu meselede önümüzde daha güzel günler geçecek, biz kararlığımızı sürdürdükçe, milletimizin bize desteği devam ettikçe, biz biliyoruz ki bu sorunu çözeceğiz. Bu sorunu biz çözeceğiz. Biz çözünce birbirimizin hakkına, hukukuna riayet ederek çözeriz. Bireyin temel hak ve özgürlüklerini kendi anasının sütü gibi ak, helal, doğuştan gelen hak olarak tanımlayarak geliriz. Bu meseleyi birlikte çözersek birbirimizi büyüterek çözeriz. Zihnimizin arka planında başka hesaplar yaparak çözmeyiz. Biz bu meseleyi bu millete yakışır, tarihine yakışır bir şekilde çözeriz diyorum.”
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın konuşmasından satır başları…
SESSİZ BİR DEVRİM
Çözüm sürecindeki en büyük vurgumuz Türkiye’nin normalleşmesini sağlamaktır.
Hükümet olarak olarak ilk önce OHAL’i kaldırdık.
Türkiye Cumhuriyeti devletini geçmişiyle hesaplaştırdık.
Sessiz devrimi 11 yılda gerçekleştirdik.
Bu dönem tam bir sessiz devrimdir.
Her riski aldık, her cesareti gösterdik.
Bütün isteğimiz tam demokratik ve çoğulcu bir toplum.
Büyük sorunlar zor çözülür ve inişler-çıkışlar gösterir.
Çözüm süreci 6 aylık bir çalışmadan sonra ilan edildi.
Çözüm sürecinin en büyük aktörü toplumdur.
Biz büyük bir özgüven ve cesaretle süreci yürütüyoruz.
Yeni bir yol haritası üzerinde çalışıyoruz.
Bölgedeki vatandaşlarımızın desteğine ihtiyacımız var.
Toplum şiddetle varılacak bir yer olmadığını görüyor.
Sorunlarımızı demokratik siyaset ortamında çözeceğiz.
Parti olarak süreçte kararlılığımızı ortaya koyuyoruz.
ANNELER OLAYINDA HDP’NİN ÜSLUBUNA DİKKAT EDİLMELİ
Yol kesme olaylarını anlamakta zorlanıyoruz.
Gösterilen sabır istismar edilmemeli.
Heyetin İmralı dönüşü açıklamalarını olumlu buluyoruz.
Sürece zarar verici gelişmelere çok dikkat etmek gerek.
Anneler olayında HDP’nin üslubuna dikkat edilmeli.
Belediye eylem yapan annelere meydanları dar ediyor.
Empati yapamayanlar çözüm süreci yürütemezler.
Örgütten daha örgütçü olarak süreç yürütemezsiniz.
Adalet, vicdan ve empatiyle süreci yürütmek zorundayız.
Biz umutlu ve kararlıyız, süreç artık olgunlaşmıştır.
