ETÖ darbe girişimi Türkiye halkının tarihe geçecek bir devrimi olarak tarihe geçti. Tıpkı kalkışma gecesinde havayı koklayıp pozisyon belirleyenleri ve halkın devrimini küçümseyenleri yazdığı gibi.
Sabah gazetesinden Engin Ardıç bu gün birlik ve beraberlik mesajları veren muhalif basın için, “Muhalif basının namlı ve mimli Erdoğan düşmanlarının “milli birlik ve beraberlik” mavallarını yutacak değiliz. Ortalık yatıştıkça ufaktan ufaktan gene saldırıya başlıyorlar” diye yazdı.
İşte Engin Ardıç’ın yazısı:
Darbeyi “Kemalist” sanıp elinde tuzlukla koşanlar da oldu. Bu sersemleri kandırmak için TRT’den zorla yayınlattıkları bildirinin Kemalist “kokmasına” özen göstermişlerdi…
Şimdi İstanbul sermayesi, renk vermemeye çalışsa da, “Tayyip Erdoğan’ın devrilmemiş olmasının” hayal kırıklığını yaşıyor.
Pastırma tacirinden çocuk bezi üreticisine, tavukçudan turizm acentasına kadar birçok kuruluş maçasını sağlama alma derdine düştü. Gazetelere de epeyce reklam parası yağdırdılar, sağ olsunlar.
Pek bir demokrat kesiliveren Aydın Doğan gazetesi, yüksek sosyete hanımlarının “darbe günlerinde neler giydiklerini ve neler yaptıklarını” araştırmış!
Örneğin, Melih Altınok’un dâhiyane bir mazmunla “Migros yazarı” olarak nitelediği Ayşe Kulin Hanımefendi, “bazı kızlar pinpon, voleybol veya tenis oynamayı tercih ederken, giyinir kuşanır, kendi grubuyla Boğaz’ı seyretmeye gidermiş”…
1960 yılının mayıs sonları… Ayşe Hanım’ın yaşı da böylece meydana çıkıyor…
Babamın ünlü Beşiktaş çarşısından beş liraya aldığı plastik ayakkabı vardı, ben de onu giyiyordum. Teneke tokası fena halde pas yapar, leke bırakır.
Ayşe Kulin, “darbeye karşı çıkmak üzere meydanlarda toplanan yobazların üzerine saldırmayacaklarına dair” Tayyip Erdoğan’dan teminat istiyormuş.
Aydın Doğan’ın ihvanları bu gibi ilginç araştırmaları çeşitlemelidirler. Örneğin, “ezan sesinden rahatsız oluyorum, bu ne iğrenç bir din” yazan şişman bir subay eskisi vardı, bugünlerde donu ne renktir acaba? Senin bir dolarlık banknotun hangi seriden koçum?
