Kayan: Müslüman Rüzgar Estirir

09 Ağustos 2018

Anadolu Platformu İstişare Kurulu üyesi Kayan, “Mücadele Geleneğimiz… Ümmet Gerçeğimiz…” başlıklı sunumunda özetle şunları dile getirdi:

-Bugünkü konuşmam biraz içe yönelik olacak.

-Bu akşam kendimizi konuşmak, kendimizle yüzleşmek, kendimizi masaya yatırmak istiyorum.
-İçe yönelik bir yolculuğa ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum.
-Bizim hareketimiz bir kuşak hareketi değildir. Salonda gördüğünüz gibi üç kuşak burada üç kuşak vardır.
-Bu yürüyüşte bir eksen kaymasına asla izin vermemelisiniz.
-Doğruları sonuna kadar destekleyecek olan sizlersiniz.
-Bizde kuşakçılık, bölgecilik, şahısçılık yoktur. Bu gibi yanlışlara mutlaka müdahale etme hakkında sahipsiniz.
-İç işleyişimizde emri bil maruf ilkesinin dışına çıkmayacağız.
-Biz masum değiliz, hareketimiz de masum değil.
-Biz bağımsız bir hareketiz. Herkesin bir adresi, bir aidatiyeti olmalı. Ama tek adres biz değiliz.
-Biz İslam’a bütüncül yaklaşırız. Ama İslami hareketi bir bütün olarak biz temsil etmiyoruz.
-Parçacı ve parçalayıcı yaklaşımlardan Allah’a sığınırız.
-Dünden yarına olan yürüyüşün hakkını vermek için çırpınmamız gerekiyor.
-Biz şahıs merkezli bir yapı değiliz. Biz kurumsal ve kolektif bir yapıyız.
-Öğrenci çalışmasını önceler ve önemseriz. Ama halkın tamamını kuşatmayı hedefleriz.
-Bizim derdimiz birbirimizin imtihanı olmadan bu imtihanı vermektir. Bunun için bir aradayız.
-İslami davetimizde yeni açılımlar ve atılımlar yaparak hedefimize yoğunlaşmamız gerekiyor.
-Siz sıradan Müslümanlar değilsiniz. Sıradanlaşabilir miyiz? Böyle bir hakkımız var mı?
-İslam adına yola çıktık, ciddi söylemlerimiz oldu. Bunun arkasında durmamız gerekiyor. Geri dönme hakkımız, sahayı terk etme hakkımız yok. Son nefesimize kadar adanmışlık ruhuyla hareket etmekten başka çıkar yolumuz yoktur.
-Şu anda olmamız gereken yer neresi? Biz engellenen bir İslami hareketten, mücadeleden buralara geldik.
-Ertelenen sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız.
-Sanki üzerimizde bir yorgunluk, bir bıkkınlık var. Bu pek hayra alamet bir şey değil.
-Dava arkadaşlarımızda gördüğüm en büyük eksiklik aşk, vecd ve heyecanın olmayışıdır. Tutuşmuyorsak bizler kimseyi tutuşturamayız. Maneviyatımız sanki gittikçe azalıyor, mecalimiz kalmıyor.
-Bugün başka yorgunluklarımız var. Sanki bir erime var bizde. Neyimizi kaybettik. Biz, eski biz miyiz? Bu sorunun cevabını bulmalıyız.
-Üzerimizdeki yorgunluktan nasıl kurtulacağız? Hangi öncelikler, mesailer bizi yordu.
-Ruh zedelendi. Bir gün ruhumuz isyan edecek diye korkuyorum.
-Sakın ruhumuzu aç bırakmayalım.
-Ruhumuzu yoran nedir? Hevaizim, hedoizim, konformizmdir.
-Alışkanlıklar gittikçe ruhumuzu daraltıyor. Belki dünyamız büyüyor, ama daralan ve küçülen bir ruhumuz ve kalbimiz var. Müslüman müslümana, kardeş kardeşe tahammül edemiyor.
-Haram lokma gittikçe hareket kabiliyetimizi azaltıyor.
-Çokça toplantı yapıyoruz, ama gereği gibi toparlanamıyoruz. Toplumu kuşatamıyoruz.
-Bir ruhsuzluk tehditi altındayız. Beyazıt meydanındaki, Saraçhane meydanındaki ruhu arıyoruz.
-Bir ruh arayışındayız. Gazze ruhunu arıyoruz. Bize bir ruh lazım.
-Ruhunu kaybeden toplumlar hızla çamurlaşıyorlar.
-Ruhsuz cemaatler cemadatlaşıyorlar.
-Bir konformizm ki karşısında Ebuzer yok.
-Ruh yenik düştü, mutlaka yeni bir ruha ihtiyacımız var.
-Allah’ın kitabına uyacağız, vahyi sımsıkı tutacağız. Tüm sıkıntıların sebebi vahiysizlik ve vahdetsizliktir.
-Ruhu hak etmek lazım, hak edenlere Allah ruhu nasip edecektir.
-Ruhumuzu kirleten yalanlardan, yanlışlardan arınırsak Allah bizi destekleyecektir.
-Allah bizi desteksiz bırakırsa kimse bize yardım edemez. Her hâlükârda Allah’a ihtiyacımız var. Allah’a karşı ciddi olacağız.
-Dinde ciddiyetsizlik; dinde laubalilik demektir.
-Ümmet olmanın ruhu vahdetten geçer. Kulluğun ruhu takvadan geçer. Kardeşliğin ruhu isardır. Mücadelenin ruhu ihlastan geçer. Namazın ruhu huşudan geçer.
-Bir rüzgar estirmemiz gerekiyor. Dünya Müslümanlarının gözü Türkiye’de… Müslüman rüzgar estirendir. Peki biz direniş rüzgarını, vahdet rüzgarını estirebiliyor muyuz?
-Birbirinizle çekişmeyin rüzgarınız gider, kardeşliğiniz gider.
-Ortadoğu’da bir rüzgar estiremedik. Yüz bir yıldır Kudüssüz yaşıyoruz. Ortadoğu’da bugün Siyonizmin rüzgarı esiyor.
-Ümmet iç kanamasını durdurmadan Gazze’deki kan durmayacaktır.
-Allah Kudüs’ü temiz ellere tevdi etmek istiyor. Dönüp ellerimize bakmamız gerekiyor.
-Yeni bir rüzgar estirmek için nefretleri, şiddetleri, fitneleri, fesatları mutlaka bitirmemiz gerekiyor.
-Şu anda rüzgar bizden yana esiyor, yelkenlerimizi tam şişirme zamanı… Ama korkarım ki bu rüzgarı da zayi edeceğiz.
-Dostlar! Ya rüya göreceğiz ya da kâbus… Umutlarımızı yeniden diriltmemiz lazım. Rüyası olanın geleceği vardır, umudu vardır. Uzun süredir bu ümmet rüya göremez oldu.
-Kudüs’ün rüyasını görürseniz Allah size Kudüs’ü nasip edecektir.
-Rüyamızın gerçekleşmesi için uyanmamız lazım. Uyanmak yetmez aynı zamanda uyandırmamız da gerekiyor.
-Her rüyanın gerçekleşmesi için ödenmesi gereken bedel lazım.
-Gelecekle ilgili umutlarımızı kaybetmeyeceğiz.
-Ümmetin yeniden dirilmesi için tevhid, vahdet ve takva gerekiyor.
-İnşallah güzel rüyalar göreceğiz. Ruhsuzları ruhlandırmak için görev alanlarımıza dönmemiz gerekiyor.
-Karamsarlık yok, kararlılık var. 

 

VUSLAT HABER