Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, 15 Temmuz darbe girişimini Yeni Şafak’tan Nil Gülsüm’e değerlendirdi.
“15 Temmuz’da TSK’nın içine 40 yıllık çabayla sızmış ve komuta kademelerine gelmiş olan ajanlar, amacı iç savaş çıkarmak olan bir darbe girişimini başlattılar” diyen Feyzioğlu, “Bu amacın ne olduğunun görülmesi TC’nin sonrasında yaptıklarının meşru müdafaa refleksi içinde gerçekleştirildiğini anlamaya yarar” dedi.
“ÖMER HALİS DEMİR OLMASAYDI”
Amaçlananın TSK’nın ve Emniyet Teşkilatı’nın kendi içinde paramparça olup birbiriyle kimin hangi safta olduğunun dahi birbirine girdiği kaotik bir iç savaş yaşaması olduğunu söyleyen Feyzioğlu, şu sözlerle devam etti:
“Eğer şehit Ömer Halis Demir olmasaydı, Zekai Paşa o kritik emri o şerefli askere vermeseydi, Özel Kuvvetler ele geçirilecekti ve Doğu, Güneydoğudan binlerce özel kuvvet askeri ne olduğunu bilmeden ama bu terörist ajanların emrinde Ankara’ya intikal edecekti. Bunun iki sonucu olacaktı.
Bir, Ankara’da korkunç bir iç savaş yürüyecek ve ikinci olarak Doğu’da ve Güneydoğu’da şehirlerimizi, sınırlarımızı müdafaa eden güçlerimiz çekilmiş olacaktı. Tüm plan ülkeyi paylaşmaya ve bölmeye hazır hale getirmekti. İşte PKK’nın çok iyi hazırlandığı, çok büyük miktarlarda bombalar kullanılan saldırıları görüyoruz. Bunlar planlanmıştı”
“BAĞIMSIZLIK İLAN EDECEKLERDİ”
“15 Temmuz iç savaş çıkarma noktasında başarılı olsaydı dün Elazığ’da, Van’da, evvelki gün Batman’da, Diyarbakır’da patlayan bombalar askersiz ve polissiz bırakılmış bir vatan parçasını koparmak amaçlı patlatılacaktı” diyen Feyzioğlu, “Ve neticede sadece Güneydoğu değil, Doğu Anadolu’yu da kapsayacak şekilde bir bağımsız devletin ilanına kısa sürede sıra gelecekti. 24 saat içerisinde bu girişim bastırılmasaydı ordu birlikleri birbirleriyle çarpışmaya başlayacaktı. 650 bin kişilik ordu, 2-3-4 parçaya bölünüp birbiriyle savaşacaktı ve hal böyleyken PKK, zaten üst kadrosunun yüzde yüz bilgi sahibi olduğu ve hazırlık yaptığı bu iç savaşın hemen arkasından Serhildan ilan edip savunmasız bırakılmış vatan parçasını Türkiye’den koparacak ve bağımsızlık ilan edecekti“ dedi.
“ALEVİ SÜNNİ ÇATIŞMASI BAŞLATILACAKTI”
15 Temmuz kalkışmasının bastırılmaması halinde BM Güvenlik Konseyi’nin Türkiye’ye müdahale kararı alacağını söyleyen Feyzioğlu, “Hemen akabinde Alevi-Sünni çatışması başlatılacaktı. Bunlar iç içe geçecekti. Bütün fay hatları o anda aktif hale gelecekti. O andan sonra senin kim olduğun değil, kimden olduğun önemli olacaktı” dedi.
“SAPINA KADAR ATATÜRKÇÜYÜM”
“Bazıları, dış politikada sıkışmışlığın herhalde salt iktidarı ilgilendirdiğini sanıyorlar ki bundan mutluluk duyanlar var” diyen Feyzioğlu, “Ben bunlara muhalif demiyorum. Ben bunlara hangi ülkede yaşadığından habersiz insanlar diyorum, ya da yönlendirilmiş diyorum. Bakın ben bunun özellikle yazılmasını da istiyorum sizin gazetenizde, ben sapına kadar Atatürkçü bir insanım” dedi.
“AYNI GEMİDEYİZ”
Hiç kimsenin Atatürkçülüğümü sorgulayamayacağını söyleyen Feyzioğlu, “Sorgulatmam. İç politikada siyasi iktidar sıkıştığında bundan rakip siyasi partiler yararlanmak isterler ve yararlanmalıdırlar, bu doğrudur. Çünkü iktidara gelebilmek için iç politikadaki yanlışların yine yapıcı bir dille, doğrusu önerilip kullanılması gerekir. Ama dış politikada, Türkiye’nin sıkışmasından mutluluk duymak kabul edilemez. İşte orada aynı gemideyiz” dedi.
“15 TEMMUZ RUHUNU ANLAMAMIŞLAR”
“Malta valisine gidip Türkiye’yi şikayet etmemi mi istiyorlar? Bu kadar körlüğü kabul etmiyorum. Mesela bir de şu var; ‘Ayağına getirdi, diz çökertti’ diyenler var. 15 Temmuz ruhunun ne olduğunu anlamamış bunlar” diyen Feyzioğlu, “Bir kere Sayın Cumhurbaşkanı zaten gelmez, Cumhurbaşkanına gidilir. Elbette Türkiye Cumhurbaşkanı ile nezaket sınırları içinde konuşulur. Üstelik burada biz sokak kavgası yürütmüyoruz. Burada söz konusu olan devlet işidir. Türkiye, ciddî bir tehditle karşı karşıyayken yapılması gereken budur. Biz devletimize desteğimizi sunduk, vatan için sunduk” dedi.
“BATI SINIFTA KALDI”
Avrupa ve ABD hükumetlerinin sınıfta kaldığını söyleyen Feyzioğlu, “Ancak şunu ortaya koyalım, Avrupa ve ABD’de sivil toplum faaliyetini sadece FETÖ yürütmektedir. Bunun da bu tavırda çok ciddi bir etkisi var. Ben sayın Cumhurbaşkanımıza ziyaretimizde “Ben en ön safta Dünyaya Türkiye’nin ne ile karşı karşıya olduğunu anlatmakla görevlendirilmek istiyorum” dedim” dedi.