Rusya’dan doğalgaz ithal eden 7 özel şirketten biri olan Bosphorus Gaz’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şen, Rusya ve Türkiye arasında yeniden gündeme gelen Türk Akımıprojesinin bir an önce devreye sokulması gerektiğini belirterek, “Aksi takdirde Türkiye 2019’dan itibaren doğalgaz arzı açısından ciddi sorunlar yaşayabilir.” dedi.
Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin normalleşme sürecine girmesini AA muhabirine değerlendiren Şen, Ukrayna, Romanya ve Bulgaristanüzerinden geçen Batı Hattı’nın Türkiye’ye Rusya’dan yılda yaklaşık 14 milyar metreküp doğalgaz nakil kapasitesine sahip olduğunu vurguladı.
Mevcut anlaşmaya göre Ukrayna üzerinden gelen gazın 1 Ocak 2019’da kesileceğini belirten Şen, şöyle konuştu: “Türk Akımı’nın devreye girmesine bir an önce ihtiyacımız var. Çünkü şu anki mukaveleye göre Ukrayna’dan Batı Hattı aracılığıyla Türkiye’ye gelen gaz, 1 Ocak 2019’da kesilecek. Mavi Akım’ın nakil kapasitesi de yılda 16 milyar metreküp, ancak Karadeniz geçişli projede 2 bin 200 metre derinliğe kadar inen boru hattı kesimleri söz konusu. Teknik açıdan bir arıza olsa ne yapacağımız bilinmiyor. Şu ana kadar böyle bir aksaklık neyse ki yaşanmadı. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan fırsatları çabuk kullanan ve hızlı hareket eden bir lider. Bu anlamda, Rusya ve Türkiye arasında yeniden gündeme gelen Türk Akımı projesi bir an önce devreye sokulmalı. Aksi takdirde Türkiye 2019’dan itibaren doğalgaz arzı açısından ciddi sorunlar yaşayabilir. Sıkıntı yaşamamamız açısından Türk Akım’ı konusunda gecikmeye tahammülümüz yok ve bu konuda bir an önce harekete geçileceğini umuyorum.” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 9 Ağustos’ta Türk akımıyla ilgili yeniden el sıkışmasının, son derece olumlu bir başlangıç olduğunu ifade eden Şen, “Türkiye-Rusya ilişkilerinin bozulması aslında her alanı etkiledi ancak etkilenmeyen tek alan gaz ithalatıydı. Rusya bu dönemde, Türkiye’nin gazını kesmedi ve ihtiyaca göre arz etmeye devam etti.” değerlendirmesinde bulundu.
“Cumhurbaşkanımız, Rusya ile parite sorununu çözer”
İki liderin görüşmesinde gündeme gelen, Türkiye-Rusya arasındaki ticaretin yerel para birimleriyle yapılması konusuna da değinen Şen, “İki ülke arasındaki parite farkı, ticarette sorun yaratan bir konu. Yerel para birimleriyle ticaret yapılması konusunda da harekete geçilmesini bekliyoruz.” diye konuştu.
Rusya ve Türkiye’nin işbirliği yapacağı daha pek çok alan bulunduğunu anlatan Şen, “Ticareti ruble ve Türk lirasına dökmekte fayda var. Şu an bu bizim için müthiş bir baş ağrısı nedeni. Lirayla satıyoruz ama dolarla satın alıyoruz. Bugüne kadar konu çok konuşuldu ama ilerleme kaydedilemedi ama benim tanıdığım Cumhurbaşkanımız Erdoğan bir konuyu konuşulduktan hemen sonra çabucak çözer.” ifadelerini kullandı.
Rusya ve Türkiye arasında toplam ticaretin 2023 yılında 100 milyar doları bulmasını beklediklerini vurgulayan Şen, şöyle devam etti: “Şu anda ticaret 35 milyar dolar civarında. Zengin doğalgaz kaynaklarına sahip komşumuz Rusya ile bundan sonra yaşayacağımız hiçbir sorun olduğunu düşünmüyorum. Bundan dolayı da Rusya ve Türkiye ilişkilerinin hızla gelişmesinin önünde hiçbir engel göremiyorum. Türkiye potansiyelini doğru kullanarak, şu anda dünyanın 17. büyük ekonomisinden 2023’de beşinci sıraya çıkabilir. Günümüzde bir ülkenin gücü silahla değil, ekonomiyle ölçülüyor. Bu yüzden Türkiye’nin de global anlamda iyi siyasi ilişkiler kurmaya ve ekonomik anlamda da daha fazla güç elde etmeye ihtiyacı var.”
“Doğalgazda devlet payı yüzde 20 olmalı”
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olabilmesi için, diğer bütün piyasalarda olduğu gibi, doğalgaz piyasasında da liberalizasyona gitmesi gerektiğini vurgulayan Şen, “Türkiye, Kopenhag kriterlerini imzaladığı zaman devletin enerji sektörünün içindeki payı yüzde 20 olarak öngörülmüştü. Piyasanın yüzde 80’inin de serbest olması planlanıyordu. Kanun hazırlandı ama Meclise bir türlü gelemedi. Bugün AB ölçütlerine göre tam üye olmamız için bunu gerçekleştirmek lazım. Ancak şu anda bizim de dahil olduğumuz yedi şirket 10 milyar metreküp gaz ithal ediyor, gerisini Botaş gerçekleştiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Serbestleşen piyasada müşterilerin, özel şirketlerden, Botaş’tan daha düşük fiyata gaz alabilmelerinin sağlanması gerektiğini de belirten Şen, serbest piyasa kapsamında doğalgaz borsası kurulması ve geliştirilmesinin de şart olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin şu an elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını doğalgazla gerçekleştirdiğine değinen Şen, nüfus artışı ve sanayileşmeyle birlikte Rusya’dan ithal edilecek gaz miktarının gelecek yıl 40 milyar, 2023’te de 75 milyar metreküpe ulaşmasının beklendiğini belirtti.
“Rusya ile ortak santral 2017’de devreye girebilir”
Şen ailesinin ayrıca Rusya Enerji Bakanlığı bünyesinde yer alan bir şirketle ortak olarak, Türkiye’de 800 ila bin megavat kurulu güce sahip ve doğalgazla çalışan bir elektrik santrali işletmeyi planladığını belirten Ali Şen, “Yani Ruslar, Türkiye’de böylece hem gaz hem de elektrik piyasasında varlık gösterecek. Bu Şen ailesi ve Rusya arasında düşünülen ortak bir proje. Bunun için ayrı bir şirket de kurabiliriz. Bu kapsamda, Rusya ile ortak elektrik santrali 2017’de devreye girebilir. Gazprom ile doğalgaz ticareti anlamındaki ortaklık böylece elektrik üretimine de yansımış olacak.” ifadelerini kullandı.
Türkiye, Rusya’dan 2015’te yaklaşık 27 milyar metreküp, bu yılın ilk yarısında ise 12,5 milyar metreküp gaz ithal etti. Rus Gazprom ile ortak olan Bosphorus Gaz şirketi, yılda yaklaşık 3 milyar metreküple Türkiye’nin toplam doğalgaz ithalatının yaklaşık yüzde 7’sini gerçekleştiriyor.