Türkiye’nin Gurur Günü

12 Ekim 2015

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, amfibi gemi Bayraktar’ın denize indirilmesi nedeniyle düzenlenen törene katıldı. Tuzla ADİK Tersanesi’nde düzenlenen törende katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında Barbaros Hayretin Paşa ve şehit olan tüm denizcileri yad etti.

 

  “AKDENİZ’DE, EGE’DE HİÇBİR MASUMU KENDİ HALİNE TERK ETMEDİK”

 

  Akdeniz’de yaşanan mülteci dramına dikkat çeken Erdoğan, “Denizcilerimizin hüküm sürdüğü dönemde barışın, huzurun, adaletin ve tüm Akdeniz’de bugün yaşanan acı hadiselerle mukayese ettiğimizde ne durumda olduğumuzu görme bakımında bu süreci üzüntü ile takip ediyoruz. Biz medeniyetimizin bize verdiği görevleri bugün de yerine getirmenin çabasındayız. Akdeniz’de, Ege’de hiçbir masumu kendi haline terk etmedik. Sahil Güvenliğimiz ile kendi karasularımızda, donanmamızla dünyanın dört bir yanında insanlığın huzuru için çalışıyoruz. Bugün denize iniş törenini gerçekleştirmekte olduğumuz Bayraktar gemisinin gücümüze geç katacağımızdan şüphe yok. İlk amfibi gemimizi denize indirirken gurur içindeydik. Ardından Heybeliada ve Büyükada gemilerini teslim alarak donanmamızın emrine verdik. Tüm bu gelişmeler savunma sanayiindeki ilerlemelerin denizcilik alanındaki yansımaları. Geçmişte uçakları, araç gereçleri paramızla dahi almakta zorlandığımızı unutmadık, unutmayacağız. Gemilerimizi, denizaltılarımızı ve diğer ihtiyaçlarımızı kendi tasarımımız ve üretimimiz olarak ülkemizde tedarik edebiliyor olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum” diye konuştu.

 

  “SAVUNMA İHTİYAÇLARIMIZI KENDİMİZİN ÜRETTİĞİMİZDE İSTİKBALE DAHA GÜVENLİ BAKACAĞIZ”

 

  Türkiye’nin 2002 yılında savunma sanayi ihtiyaçlarının yüzde 80’ini ithal etmekte zorunda olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Bu vahim tablonun istiklalimiz ve istikbalimiz için büyük bir tehdit olduğunu gördüğümüz için savunma sanayiini önceliklerimiz arasına aldık. Savunma sanayiindeki dışa bağımlılığı bugün yüzde 40’lar düzeyine indirdik. 2023 yılında hedefimiz dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırmak. Temel savunma ihtiyaçlarımızın tamamını kendimiz tasarladığımızda ve ürettiğimizde istikbalimiz ve istikbalimize daha güvenli bakabileceğimiz açıktır” şeklinde konuştu.

 

  “ORDUMUZU GÜÇLENDİRECEĞİZ, KİMSE BUNDAN RAHATSIZ OLMASIN”

 

  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayiindeki projelerini devam ettireceğini vurgulayarak, “Yeni projelerle donanmamızı güçlendirmek zorundayız. Hızır Reis’in donanma ile seferden döndüğü zamanın heyecanını hep birlikte yeniden yaşayacağımız günleri görmeyi temenni ediyorum. Barış istiyorsak daima savaşa hazır olmalıyız. Ülkemiz ve tüm dünyada barışı ve huzuru daim kılmak için tüm ordumuzu güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Bundan kimse rahatsız olmasın. Bu milletin tarihinde sömürgecilik ayıbı yoktur ve olmayacaktır. Biz dostlarımızın emin olmasını sağlamak, birliğimize göz dikenleri caydırmak için bu yatırımları yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

  “TIRMANIŞA GEÇEN TERÖR SALDIRILARI, BU ÇALIŞMALARIMIZI SÜRATLENDİRMEMİZİ GEREKTİRİYOR”

 

  Savunma sanayi alanındaki yatırımların orta ve uzun vadeli yatırımlar olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü;

 

  “Bugün denize indirdiğimiz amfibi gemimizin başlangıcı aslında 2006 yılına kadar dayanır. İki gemiden oluşan bu projenin sözleşmesi başbakanlığım zamanında imzalanabildi. MİLGEM projesinde de 8 gemiden henüz 2’sini denize indirdik. Helikopter, uçak gibi pek çok projede ciddi ilerlemeler kaydettik, üretim aşamasına geldik ama hala kat etmemiz gereken mesafeler var. Temmuz ayından beri tırmanışa geçen terör saldırıları, bölgemizde yaşanan gelişmeler ve daha pek çok işaret bizim bu çalışmaları süratlendirmemizi gerektiriyor. Bunun ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor. Küresel sistem, ekonomik kaosla birlikte jeopolitik bir yeniden yapılan sürecinin içine girdi. Üstelik bu sürecin tüm önemli çatışmaları bizim yakın çevremizde cereyan ediyor. Bu dönemi ülkemiz lehinde değerlendirebilmemizin en başta gelen şartı güçlü bir orduya, güçlü bir savunma sanayiine sahip olmamızdır. Askeri güçle desteklenmeyen diplomasi sizi yolda bırakır. Bizim yolda kalmaya tahammülümüz yok. Her alanda eksiklerimizi tamamlamalı ve hedeflerimize doğur tam yol ilerlemeliyiz. Atak helikopterlerimizi, Altay tanklarımızı, Anka ve diğer insansız hava araçlarımızı, uydularımızı, zırhlı personel taşıyıcılarımızı bir an önce eksiksiz olarak devreye almalıyız. Bugün denize indirdiğimiz gemimiz Bayraktar’ı bu kararlılığımızın sembolü olarak kabul ediyorum. Emeği geçenleri kutluyorum”

 

İŞTE BAYRAKTAR’IN ÖZELLİKLERİ

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı kullanımına sunulacak Bayraktar, gelişmiş ve ileri Muhabere Elektronik ve Komuta Kontrol imkanları ile, Harekât ve Lojistik görevlerine katkı sağlamanın yanında, gerektiğinde Doğal Afet Yardım Görevlerini yerine getirecek imkân ve kabiliyetlere de sahip.

TAMAMEN MİLLİ

Araç ve personel taşıma kapasitesi, gündüz ve gece helikopter harekâtı yapma kabiliyeti, ateş desteği ve acil sağlık hizmetleri imkânı ile Bayraktar Türk Deniz Kuvvetlerini dünya denizlerinde bir adım daha öne taşıyacak. Bayraktar’ın savaş sistemi tasarım ve entegrasyonu tamamen milli imkanlarla gerçekleştirildi.

OKYANUSLARDA GÖREV YAPACAK

Karadeniz, Marmara, Ege Denizi ve Akdeniz harekat alanları ile çevre ve uzak denizlerin uluslararası sularında emniyetle seyir yapabilecek imkanlara sahip olan Bayraktar, amfibi harekat ile idari ve lojistik görev fonksiyonlarına katkı sağlayacak, gerektiğinde Doğal Afet Yardım (DAFYAR) görevleri çerçevesinde de kullanılabilecek.

NÜKLEER KORUMALI

Gemi tek tekneli, deplasman tipi ve tamamen çelik konstrüksiyon olarak inşa edildi. Bayraktar’ın üst binası balistik korumalı olarak dizayn edildi. Bayraktar, Nükleer, Biyolojik ve Kimyasal saldırılar için tam personel korumasına da sahip.

Yerli ve özgün tasarım ile tamamen çelik olarak inşa edilen Bayraktar’da, 15 tonluk genel maksat helikopterinin iniş kalkışına olanak sağlayacak helikopter platformu bulunuyor. Yükleme/boşaltma işlemlerini sağlayabilmek amacıyla geminin başında, kıçında ve yan tarafında birer adet kapak bulunuyor. Gemide, ayrıca, her biri 8 ton yük veya 40 kişi taşıyabilen, 20 knot sürat yapabilen 4 adet LCVP çıkarma aracı ve 3 adet kendinden tahrikli ponton yer alıyor.

TEKNİK ÖZELLİKLERİ

– Toplam Boy : 138.75 m

– Su Hattı Boyu : 130.80 m

– En : 19,60 m

– Deplasman : 7254 ton

– Başta Su çekimi : 2 m’den az

– Kıçta Su Çekimi : 5 m’den az

– Maksimum Sürat : 18 knot

– Denizde Kalma : 15 knot sürat ile en az 5000 deniz mili; 30 gün

– Denizcilik Özelliği : Deniz Durumu 5’te kısıtsız, 6’da kısıtlı kullanım

– Yatak Kapasitesi : 566 adet

– Personel Kapasitesi: Toplam 486 Kişi

– Gemi Personeli: 12 Subay, 51 Astsubay, 66 Er (Toplam 129 Kişi)

– Ortak Harekat Grubu Personeli: 17 Subay

– Amfibi Personel: 350 Kişi

– Taşıma Kapasitesi

– 1200 ton çeşitli Yük/Araç

– Güverte Alanı

– Açık Güverte: 690 m2

– Kapalı Araç Güvertesi: 1100 m2

ELEKTRİĞİNİ ÜRETİYOR

Bayraktar gemisinde, sürat değerlerini ve manevra kabiliyetini sağlayabilmek üzere her biri 4 dizel makine, 2 ridakşınger, 2 şaft sistemi, 2 değişken açılı pervaneden oluşan ana tahrik sistemi kullanılıyor. Gemide ayrıca, iki adet tünel tip baş itici bulunuyor. Gemide elektrik üretimi, 4 ana jeneratörle sağlanıyor. Gemide ayrıca, bir adet acil durum jeneratörü de bulunuyor. Bunların dışında gemide yerli üretim olan Komuta Kontrol Sistemi ve Stabilize Makineli Tüfek Platformu (STAMP) ile beraber pek çok elektronik sistem ve silah sistemi de yer alıyor. 

Ayrıntılar geliyor…

Star Gazetesi

Anahtar Kelimeler:
, , , ,