Anadolu Eğitim ve Davet Gönüllüleri Platformu Koordinasyon Kurulu Başkanı Turgay Aldemir, Zaman Gazetesi’ne yeni anayasa konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu.
Yeni anayasanın tüm dünya mazlumlarına umut olacağını vurgulayan Aldemir, “Yaşadığımız coğrafyanın tarihi ve ruhuyla bağdaşmayan bu darbe anayasası miadını çoktan doldurdu. Artık millet, kendi tarihi misyonuyla barışık, zamanın ruhunu kavramış, yeni, özgürlükçü ve sivil bir anayasa istiyor. Eskiden olduğu gibi yine tarih sahnesinde var olmamız, tarihi çekip çevirmemiz ve söz sahibi olabilmemiz için yeni anayasaya ihtiyacımız var” dedi.
Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir, bütün partilerin yeni bir anayasa vaadi olduğunu söyledi ve ekledi: “Ancak bunun kimin tarafından olacağıyla ilgili bir kavgaları var. Neye karşı çıktıklarını bile bilmiyorlar. Yeni anayasayı AK Parti’nin yapmasından, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülük etmesinden rahatsızlar…”
İşte Turgay Aldemir’in Zaman gazetesine yaptığı değerlendirmeler:
EŞİTLİKÇİ BİR ANAYASA İSTİYORUZ
Türkiye Anayasa Platformu Yürütme Kurulu’nun en güçlü üyelerinden birisiniz. Anadolu Platformu ve Bülbülzade Vakfı olarak nasıl bir anayasa istiyorsunuz?
Karar halkın elinde olmalı. Kuruculuk, milletle başlayan, Meclis’le devam eden ve halkla biten bir süreç olarak tanımlanmalıdır. Yeni anayasada kimseye hiçbir kutsiyet atfedilmemeli, ırkçı, ötekileştirici hiçbir kavrama ve yaklaşıma yer verilmemelidir. Yapılacak anayasada hiçbir etnik tanım yer almamalı, bütün vatandaşlar devlet nezdinde eşit olmalıdır.
Hukuk devleti bütün inanç gruplarının teminatı olmalıdır. İnsanları ikiyüzlülüğe zorlayan laiklik yeni anayasada olmamalıdır. Birçok imparatorluğa beşiklik etmiş bu coğrafyada her milletin kendi dilinde eğitim görmesinin yolu açılmalıdır. Anadolu birlikte yaşamanın, çok hukukluluğunun planına sahip, bunun için, çok hukuklu bir anayasanın tartışmasına zemin hazırlanmalı.
Anayasada 5 temel hak güvence altına alınmalı. Can, akıl, nesil, mal ve din emniyeti korunmalıdır. Yeni anayasada devlet, güçlünün değil, zayıfın hukukunu korumak için kendini konuşlandırmalıdır. Yeni anayasada seçkinlerin üstünlüğü olmamalı, aşırı bürokrasi engellenmelidir.
MEVCUT ANAYASA, BU MİLLET İÇİN ZÜL’DÜR
Mevcut Anayasa toplumsal sosyolojinin gerisinde kaldı. İdeolojik bir anayasa olması hasebiyle de halkın sosyal hayatında ve vicdanında fiilen mülga olmuş durumda. Yaşadığımız coğrafyanın tarihi ve ruhuyla bağdaşmayan bu darbe anayasası miadını çoktan doldurdu.
Mevcut Anayasa’ya dayalı devlet yapısı da, inanılmaz maliyet üretiyor, artık millet, kendi tarihi misyonuyla barışık, zamanın ruhunu kavramış bir anayasa istiyor. Mevcut Anayasa, her bir parçasını başka bir ülkeden almış deyim yerindeyse devşirme bir anayasa. Bu Anayasa’nın ‘ticaret hukuku’ bir yerden, ‘eğitim hukuku’ başka bir ülkedendir. Bu Anayasa, insanlık tarihinde önemli bir misyona sahip bu millet için züldür.
YENİ ANAYASA, HER TÜRLÜ BASKIYI BİTİRMELİ
Bu talebinizin sahadaki karşılığı ne durumda?
İlk defa kendi değerlerimizle ölçüşen bir anayasa yapma fırsatıyla karşı karşıyayız. Bu milletin, yaralarını saracak, tarihiyle buluşturacak, iç barışını sağlayacak, Anadolu coğrafyasında ve İslam milletleri arasında da, model olacak yeni bir anayasa ihtiyacı var.
Toplum, değerleriyle kavgalı değil, kendi değerleriyle barışık bir anayasayı eskiden beri istiyordu. Türkiye tarih sahnesinde binlerce yıldır toplumsal sözleşmelerle var olmuştur. Eskiden olduğu gibi yine tarih sahnesinde var olmamız, hatta tarihi çekip çevirmemiz ve söz sahibi olabilmemiz için yeni, demokratik, sivil, özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacımız var.
Türkiye’nin iç barışı istenmiyor, yeni anayasanın yapımının engellenmesi için her gün farklı bir şey yapıyorlar. İşin başındayız, bilinçle hareket etmeli, kendi milletimizin duyarlılığına kulak vermeliyiz. Yeni anayasa, insanın insan üzerindeki her türlü baskı ve tahakkümünü kaldırmak konusunda kesin çözüm olmalı.
MİLLET ANAYASA KONUSUNDA KARARINI VERDİ
Millet Anayasa’ya inanmışken TBMM çatısı altında Anayasa’ya karşı sergilenen karşı duruşu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Maalesef ülkemizde yerli ve milli bir muhalefet sorunu vardır. Ülkemizde muhalefet neyi, nasıl söyleyeceklerini, kendilerini var eden emperyalistlere bakarak söylüyorlar. Millete baksalardı, bu ülke bu durumda olmaz, kendileri de bu durumda olmazdı.
Kişisel çıkar ve ihtirasları zarar göreceği için bu partiler yeni anayasaya karşı çıkıyorlar. Millet ise yeni anayasa konusunda kararını seçimlerde açıkça verdi. Millet, “Yeni anayasayı da siz yapın, yeni Türkiye’ye de bizi siz götürün” dedi. Hükümet burada milletin katmanlarıyla, gerçek halkla, yeni anayasayı, referanduma götürerek çıkarabilir.
HALK BEDEL ÖDÜYOR
Yeni anayasayı desteklemeyen diğer partiler ne istiyor peki?
Bütün partilerin vaadi yeni bir anayasaydı. Ancak bunun kimin tarafından olacağıyla ilgili bir kavgaları var. Bunu AK Parti’nin yapmasından, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülük etmesinden rahatsızlar. Neye karşı çıktıklarını bile bilmiyorlar. Karşı çıktıkları anayasa kendi seçim beyannamelerinde bile var.
Bir avuç devşirilmiş, bu ülke insanına ihanet etmiş seçkinlerin dışında, yeniden büyük Türkiye yolunu açacak yeni anayasaya karşı çıkan, halk tabanında hiç kimse yoktur. Çünkü mevcut Anayasa’nın bedelini halk ödüyor. Halkın yaşam tarzı, bu Anayasa’da zorlanıyor, yeni anayasada bu gözetilecek, nefes alma sağlanacak, özgürlükler genişletilecek, büyük Türkiye’nin yolu açılacak.
EMPERYALİSTLER ESKİ TÜRKİYE’Yİ İSTİYOR
Karşı koyuşların ve karşı çıkanların ısrarla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ismi üzerinden bir algı oluşturma çabası neden sizce?
Sayın Cumhurbaşkanı’nın sembolik bir yeri var. Türkiye’de 90 yıldır ötekileştirilen mazlumların sesi oldu. Sayın Erdoğan, dünya mazlum halkları açısından bir soluk oldu, dramını, davasını, söylemini, mesajını gittiği her yerde dillendirdi.
90 yıldır yok sayılan Filistinlileri, İslam dünyasında yaşanan dramları dillendirdi. Erdoğan’ı hedefe alanların amacı, eski Türkiye’yi yeniden tatbik etmek, emperyalist devletlerin Türkiye üzerindeki emellerine aracılık yapmaktır.
Yeni bir anayasa ile Türkiye’de neler değişir?
Türkiye yeni anayasayla kendisine giydirilmiş deli gömleğini yırtarak, iç barışını sağlar. Anadolu halklarının, Kürt’üyle, Türk’üyle, Acem’iyle tüm dünya mazlumlarının bir kez daha umudu olur. Kendi değerleriyle buluşur, her türlü sınırlardan ve sınırlandırmalardan kurtulur, ekonomik, sosyal, siyasi, iç barışını sağlamış olur. Yeniden doğal coğrafyasıyla tanışır, en önemlisi de, yolunu arayan, mazlum milletlere rol model olur.
Dün, sosyalizm, komünizm ve diğer “izmler” insanlık için sunuldu, fakat bir umut, kurtuluş olamadı. Türkiye’nin, yeniden tarih sahnesine, toplumsal barışını sağlayan sözleşmeyi yaparak çıkması, tüm insanlık için umut olur. Halkların iktidarının kapısı aralanmış olur, millet kazanmış olur.